Hurma Ağacını Taşlayan Çocuk

Hurma Ağacını Taşlayan Çocuk

Çocuğu dünyaya gelen sahabîler, yavrularını sarıp sarmalayıp Efendimize (s.a.v) getirirlerdi. O Şefkat Abidesi, mini mini yavruyu kucağına alır, ona dua ederdi. Bazen bu çocuklar Efendimizin (s.a.v) elbisesini ıslatırlardı. Fakat O bunu hiç mesele yapmazdı. Su getirmelerini söyler. Elbisenin kirlenen kısmını kendi mübarek elleriyle yıkayıverirdi. Hurma ağaçlarını taşlayan çocuğa yaptığı uyarı da pek zariftir. Bu çocuğu bahçesinde yakalayan sahabî, onu kolundan tutup Efendimize (s.a.v) getirdi. Hurmalarımı taşladı, cezasını verin, diye şikayette bulundu.

O Sevgi çağlayanı Efendimiz (s.a.v), çocuğa dönerek hurma ağacını niçin taşladığını sordu. Çocuk da aç olduğunu, karnını doyurmak için öyle yaptığını söyledi. Peygamber (s.a.v) o şefkat dolu sesiyle çocuğu şöyle uyardı:

- "Oğlum! Hurma ağaçlarını taşlama! Yere düşen hurmaları al, ye!" Sonra da o çocuğa hayır duada bulunarak evine gönderdi.

Bir gece Hasan ve Hüseyin efendilerimiz uyuyorlardı. Bir ara Hasan (r.a.) uyandı ve su istedi. Allah'ın Elçisi derhal yerinden kalktı ve su kırbasından bir bardağa su doldurdu. Tam o sırada, Hüseyin efendimiz de uyanıp su istemesin mi? Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bardağa doldurduğu suyu önce Hasan efendimize verdi. Fatıma (r.a.) validemiz bunu görünce, "Hasan'ı daha çok seviyorsunuz galiba?" dedi. Peygamberimiz (s.a.v) ise, "Hayır, fakat önce o istedi" diye karşılık verdi