Şeyh Sadi Şirazi:
- Kardeş, dünya kimseye kalmaz. Gönlünü cihanı yaratan Allah’a bağışla, işte o kadar. Dünya mülküne itimat etme. Çünkü dünya senin gibi çok kimseyi beslemiş, sonunda öldürmüştür.
Mademki pak olan can çıkıp gidecektir, ha taht üzerinde ölmüşsün ha toprak üzerinde.
Bulutlar ab-ı hayat yağdırsa dahi söğüt dalından asla meyve yiyemezsin. Soysuz kimse ile vakit geçirme; çünkü hasır kamışından şeker yiyemezsin.
Soysuz kimse iyilerin terbiyesini alamaz. Kabiliyetsiz kimseyi terbiyeye çalışmak , kubbe üzerinde ceviz durdurmak gibidir.
Hz.Lût’un zevcesi kötülerle arkadaş olduğu için hanedan-ı nübüvvet’ten olmak şerefini kaybetti. Halbuki Ashab-ı Kehf’in köpeği birkaç gün iyilerin arkasına düştü, insan şerefi kazandı.
- İnsan kötü demirden nasıl iyi kılıç yapar?Ey akıllı zat, bilmiş ol ki alçak kimse terbiye ile adam olmaz.
Misal istersen yağmura bak ki onun tabiatının latif, temiz olduğunda ihtilaf yoktur; böyle olmakla beraber, yağan yağmurun tesiriyle bahçede lale, çorak yerde çer çöp biter.
- Gürk zade akıbet gürk şeved!
Yarasa gözlü kimse, gündüz görmezse güneşin ne günahı var?Doğrusunu ister misin: Güneşin kararmasından öyle bir gözün kör olması daha iyidir.
- Şunu da sakın unutma evlat: “ Kötülere iyilik etmek iyilere kötülük etmek gibidir.”
Kimsenin gönlünü incitmemek elimden gelir; fakat hasuda (haset sahibi, kıskanç) ne yapayım ki o kendiliğinden ıstırap içindedir.
Hey hasut sana diyorum,
Sen öl ki kurtulasın; çünkü haset öyle bir hastalıktır ki ölümden başka bir şeyle ondan kurtulmak mümkün değildir.
- Dinleyen kimse söz anlamazsa söyleyende neşe, şevk, coşkunluk arama.Aşk ve şevk ile can kulağıyla dinle ki söyleyen kimse istediği gibi top oynasın.
İnsanlar şaka tarikiyle her ne söylerseler akıllı insan o sözden mutlaka bir hisse alır; fakat cahil kimsenin karşısında hikmet sözlerinden yüz bap okunsa kulağına masal gibi gelir.
Atılan ok yaydan geçer; fakat akıllı insan oku yaydan bilmez; yayı tutan insandan bilir.
Galiba hocayı sinirlendirdim. Bu sözler ok gibi saplanıyor yüreğime. Bozuntuya vermiyorum. Şeyh Sadi Şirazi devam ediyor:
Ey akıllı kimse,
Birisi senden korkuyorsa, sen onun gibi yüz kişiyle cenk edip başa çıkacak kudrette olsan bile yine ondan kork.
Görmez misin kedi, aciz kalınca tırnağıyla kaplanın gözünü çıkarır; görmez misin yılan, çobanı görünce bu adam taşla başımı ezecektir korkusuyla çobanın ayağını sokar.
Düşmanı ehemmiyetsiz, aciz saymak doğru değildir; çünkü çok gördük ki küçük bir kaynağın suyu çoğaldıkça deveyi yüküyle beraber almış götürmüştür.
Ateşi söndürüp korunu bırakmak; yılanı öldürüp yavrusunu muhafaza etmek akıllıların işi değildir.
Harbe giren kendi kanıyla oynar, kaçacak olursa ordunun kanıyla oynamış olur.
Güçlü düşmandan zahmet görmek istemiyorsan zayıf ahaliye merhamet eyle.
Düşkünlere, biçarelere acımayan kimse korksun; çünkü bir kere yıkılacak olursa kimse elinden tutup onu kaldırmaz. Her kim kötülük tohumu eker de iyilik biçeceğini umarsa yanlış fikre saplanmış, saçma bir hayale bağlanmış olur.
Her kim musibet gününde feryadına yetişecek bir kimse istiyorsa sen ona:“ Arkadaş, selamet günlerinde cömertliğe çalış.” de.Para ile alınmış kulağı halkalı köleyi okşamazsan kaçar gider. Sen lütfet, lütfet ki yabancılar senin kulağı halkalı kölen olsunlar.
Ey tok kimse!
Sana arpa ekmeği hoş görünmez. Hâlbuki sence çirkin olan o arpa ekmeği benim sevdiğimdir.Cennet hurilerine “ Araf” cehennemdir. Fakat cehennem halkına soracak olsan Araf için “Cennettir.”derler.
Allah adamı, bir ekmeğin yarısını yerse, diğer yarısını fakirlere verir.
Dost, dostu hakikaten severse düşman ne yapabilir?
Cennet; öfkesini tutanlar, suçlunun suçunu affedenler için hazırlanmıştır.
Şeyh Sadi Şirazi:
- Her kim ki padişah onun sözünü dinler; dediğini yaparsa o adam iyilikten başka bir şey söylemesin. Söyleyecek olursa ona yazıklar olsun.
İş bitiren yalan fitne koparan doğrudan iyidir.
Padişaha nedim olan kimse bazen altın bulursa da bazen de başı gider.
Padişah kerim olmalıdır, ta ki halk onun etrafında toplansın. Merhametli olmalıdır ki herkes onun sayesinde emin, müsterih olarak yaşasın.
Bir padişah yedi iklime malik iken diğer iklimi de zapt etmek arzusunda bulunur.
Fakirin kapısını çalan ve bunun hâlini, hatırını soran emir ne güzel emirdir. Emirin kapısında bulunan ondan ihsan dilenen fakir ne kötü fakirdir.
Bir padişah ahaliye zulmederse dostu bile felaket gününde onun kuvvetli düşmanı olur.Sen halk ile hoş geçin ve düşmanının çenginden korkma; çünkü adil bir padişah için ahalisinin hepsi askerdir.
Eğer ahalinin bahçesinden padişah bir elma yerse uşakları, ağacı kökünden çıkarırlar.
Birisinden yarım yumurta almak suretiyle padişah, zulmü reva görecek olursa padişahın askerleri bin tavuğu şişe geçirirler.
Ey eli altındakileri inciten kimse!
Ne vakte kadar böyle pervasızca zulüm edebileceksin? Cihandarlık ne işine gelir; senin ölmen daha iyidir; çünkü insanları incitiyorsun.
İnsafsız meliklerden biri bir âbide sordu:“İbadetlerden hangisi efdaldir?”
Âbid cevap verdi:“Senin için öğleye kadar uyumak efdaldir; çünkü uyuduğun müddetçe halkı incitmezsin.
Uykusu uyanıklından iyi olan kötü yaşayışlı kimsenin gebermesi iyidir.
Fitne uyumuştur. Allah onu uyandırana lanet etsin.
Belli ki Şeyh’in söyleyeceği daha çok söz var; ama artık ben göz kapaklarımı açık tutmakta iyice zorlanıyorum. Hem sabah ezanı da okunuyor. Müsaade istemek için:
- Sultanım,bu gece Gülistan’da sabahladım,hazine buldum. Oradan birçok mücevher topladım. Her biriyle de ayrı ayrı güller derdim. Bunları dostlarla da paylaşacağım.
Şeyh Sadi Şirazi:
- Söylemek için zamanı müsait görmedikçe söyleme; çünkü hem kadrin kıymetin zail olur hem de sözün güme gider.
Şeyh Sadi Şirazi:
- Bir dilek için gittiğin zaman neşeli git. Çünkü şen ve güler yüzlü olan insanın dileği reddedilmez.
- Ey Sadi, rıza Kâbe’sinın yolunu tut. Ey Allah adamı, Allah yolunu tut. Bedbaht o kimsedir ki başını bu kapıdan çevirir, fakat başka bir kapı da bulamaz.Sadi, rüzgâr gibi dünyayı dolaştıysa da nihayet kendisini kara toprağa teslim etti.
Çok geçmeden toprak onu yiyecek; sonra da rüzgâr o toprakları dünyanın her tarafına savuracaktır.Mana Gülistan’ı açıldı açılalı hiçbir bülbül Sadi kadar terennüm etmemiştir.Böyle bir bülbül ölür de toprağından gül bitmezse hayret ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizleri hedefimize ulaştırmak için faydalı olacaktır. Şimdiden çok Teşekkür Ederiz...
Siz de çalışmalarınızı, tecrübelerinizi bizimle paylaşın, sitemizde yayınlayalım.
İrtibat: yunuscibiz@gmail.com recepevren34@gmail.com fenci_77@hotmail.com